Uzun yıllardan beri birçok balığı besledim, inceledim. Birçok balık, beni çok etkilemiştir. Bu etkilemenin sıralamasını yaparsak, ilk 5 içerisinde Bıçak balıkları yerini alır. Beni etkileyen balıklar arasında; o güzelim Japon balıkları (Carassuis auratus), Diskuslar, Kalem Balıkları (Anostomus anostomus), Hayalet balıkları (Apteronotus albifrons), Arowanas (Osteoglossum Bicirrhosum), Oskar’lar (Astronotus ocellatus) çok zeki balıklardır. Doğanın, tatlı sularda yaşayan en iri ve en vahşi (boyu 3-3.5 metre 250-350 kg. arası) balığı Arapaima gigas, Piranhalar v.s. bunların hepsini besledim. Halen de beslemekteyim. Bana sorarsanız başka hangi balığı beslemek isterseniz diye, cevabım; tereddütsüz “Bıçak Balıklarını” olacaktır. En son elimde büyüttüğüm bir çift Bıçak Balığı vardı. Boyları 40 cm.’e ulaşmıştı. Gözüm gibi bakıyordum. Kimseye vermeyi bile düşünmüyordum. Fakat çok sevdiğim bir akvaryumcu arkadaşım olan Akın vardı. Yeni bir pet shop açıyordu. Israrla istedi. Gittim, yerini gördüm, çok beğenmiştim. O zaman, Akın’a Bıçak balıklarımı verdim. Benim tek istediğim, halkımızın bu balıkları görmesiydi. İnsan isterse Bıçak balıklarını bu boya getirebiliyor demek istiyordum. Benim mesajım buydu… Halen de akvaryum severlerimizin bu balıkları görmelerini isterim. Bıçak balığının Latince adı Chitala ornata (Clown knifefish)’dır.
Bıçak balıklarına, Soytarı balığı denir. Soytarı balığı denmesinin nedeni ise; yan kısımlarında bulunan 5 ya da çok beneğin sevimli bir görünüş kazandırdığından ileri gelmekteymiş. Aslında bana soracak olursanız, bu yakıştırılan Soytarı sıfatı, bu balığın yalnızca komik bir balık olduğunu yaratmaktadır. Çok yanlış bir yakıştırmadır. Zira bu balığın, diğer Soytarı balıklarına hiç benzer ve komik tarafı yoktur. Akvaryumda çok ciddi ve ağırbaşlı bir balıktır.
Bıçak balığı, oldukça farklı bir görünüşe sahip. Tabiat ana, buna tam bir olta balığı görünümüyle birlikte, sırtında kamburca bir şekil vermiş. Vücudu uzunca ve dardır. Uzun anal yüzgeci, küçük kuyruk yüzgeciyle birleşmiştir. Bu kısmın kıvrak ve güçlü hareketleriyle, öne ve arkaya doğru rahatlıkla hareket edebilmektedir. Diğer yüzgeçleri manevra kabiliyetini arttırmaktalar. Sırt yüzgeci çok küçük olduğunudan ilk bakışta sanki sonradan ilâve edilmiş hissi uyandırmaktadır. Bedeni, gri-gümüşi renkli balkacıklarla çevrilerek, daha da belirginleşmişlerdir. Kuyruk kısmındaki oldukça büyük benekler, öne doğru gittikçe daha da küçülmektedirler. Çok geniş bir gövdeye göre, ağız çok küçük kalmıştır. Gözleri ise koyu parlak laciverttir.
Ben Güney Asya’ya yapmış olduğum seyahat sırasında, her balık hakkında bilgi toplarken, Bıçak balıklarını da sordum. Öğrendiğime göre, doğadaki boyları 80-100 cm.’e ulaşabilmekteymiş. Şahsen görünüşe göre ve kendi büyüttüğüm Bıçak balıkları, bu boya rahatlıkla gelebilir. Gerçi Bıçak balıkları fazla büyük akvaryumda beslemeye gerek yok gibi görünse de (çok fazla hareket etmeyen balık olduğu için, balığın boyundan 30 cm. büyük olan bir akvaryum, balığın yaşamasına yeterlidir. Fakat Bıçak balığının boyunu, o zaman büyütemezsiniz). Bıçakları, büyük akvaryumda beslemek, bence en akıllıca olur derim. Biraz önce yukarıda bahsettiğim 40 cm. boyunca getirmiş olduğum Bıçakları, 120 cm. boy, 60 cm. yükseklik, 40 cm. eni olan bir akvaryumda elde etmiştim. Tesadüfen benim büyüttüğüm çift erkek ve dişiymiş. Erkek ve dişisini ayırmak çok zordur. Yalnız dikkatle izlerseniz, dişinin biriktirmiş olduğu yumurta kümelerini, erkeğin hiç usanmadan ve bıkmadan nasıl dikkatle koruduğunu gözlersiniz. Erkek, yumurtalara yaklaşmakta olan diğer balıkları ısırıp, derhal kovalar. Yumurtaların yanına hiçbir balığı yaklaştırmaz. Sakin balık, bir anda çok sinirli ve kavgacı bir balık olur.
Bıçak balıklarının, doğada yakalananlarının eti çok lezzetli olduğundan, yakalandığı yerlerde fiyatları bir hayli yüksektir. Birçok kavgacı büyük balığın aksine (örneğin; büyük Cichlid’ler, yılan balıkları, yılanbaş balıkları gibi) Bıçak balığı, dövüşken bir balık değildir. Yutabileceği boyutta olmayan balıklarla ilgilenmemektedir. İşte bu nedenle de, aynı akvaryuma koyacağınız balıklar konusunda çok dikkatli olmak zorundasınız. Aynı akvaryuma koyacağınız kavgacı büyük bir balık ise; kendini savunacakmış gibi görünmeyen ve kaçacak bir yeri de bulunmayan, zavallı Bıçak balığını, gözüne kestirecektir. Bir keresinde ben bir hata yapmıştım. Bilmeden, Cichlosoma Meeki ve Bıçak balığını aynı akvaryuma koymuştum. Yine de tedbirli davranıp, izlemeye başladım. Aradan 10 dakika geçmeden, Cichlosoma Meeki (Ateş Ağız), Bıçak balığına saldırmaya başladı. Köşeye sıkıştırıp, vurmaya başladı. Ateş ağızları, anında akvaryumdan çıkartmak zorunda kaldım. Benim sizlere tavsiyem; bu balığı yalnız Yılan balıkları ile bir arada yaşatın derim. Hatta bu balığı tek başına yaşatırsanız, en doğru hareketi yapmış olursunuz. O zaman daha çabuk büyür.
Nehirlerde ya da bataklık yerlerde, bol bitkili alanlarda büyüyen bıçak balıkları, suda meydana gelebilen değişmeler karşısında son derece dayanıklıdırlar. Hafif asidik ve hafif alkali arası suları çok sever. Solungaçlarının yanı sıra, Genus chitala sahip olduğu, yani akciğer benzeri yüzme kesesi sayesinde havanın oksijenini soluyabilmekte, böylelikle ılık ve yeterince oksijen bulunmayan sularda dahi yaşayabilmeyi başarmaktadır. Hatta bir keresinde, bu balığın 2 saat kadar suyun dışında kalmasına rağmen hayatta kalabilmeyi başardığı bile rapor edilmiştir. Şimdiye kadar bakmış olduğum Bıçak balıklarında, diğer balıklarda tanık olduğum hastalıklardan etkilendiklerini görmedim, daha da ileri gittim. Hasta olan 2 Chichlid’si, 2 Bıçak balığının bulunduğu akvaryuma attım, hasta Cichlid’ler 10 gün sonra öldüler. Bıçak balıklarını, 1 ay daha hastalıklı akvaryumdan çıkarmadım. Sapa sağlam kaldılar ve yaşamlarına devam ettiler. Ateş ağızların, bıçakların üzerinde yapmış olduklar çizikler ve sıyrıklar, kısa bir süre içinde kapandı. Yüzgeçleri de hemen iyileşiverdi. Ancak tabii ki, bu hiç yıkılmaz anlamına gelmesin. Diğer tatlı su balıklarının bakımlarında uyguladığımız yöntemleri, bu balığın bakımında da uygulamaya devam edebilirsiniz. Yalnız akvaryumun yaşam koşulları iyi olursa (balık sayısı uygun, ısı, akvaryumun ebadı, filtrasyonu, ışıklandırılması gibi) bu balığı çok rahatlıkla beslersiniz.
Bazı uzmanlar, bu balıkların daha iyi büyüyebilmeleri için kuvvetli ışık olmamasını, bunun yanında yumuşak, hafif bir ışık kullanılması konusunda ısrar etmektedirler. Benim fikrim ise, gördüğüm kadarıyla akvaryumda birkaç loş yer kalması şartıyla, bol ışıklı akvaryumda rahatlıkla büyütülebilinir. Bıçak balıkları, aktif balıklar olmadıklarından fazla büyük akvaryuma ihtiyaç yoktur. Suyun ortasında yüzmedikleri zamanlar, dipte başları hafif aşağıya bakar pozisyonda durmaktadırlar. Çok enteresan duruşları vardır. Yinede kuracağınız akvaryum, rahatça hareket edebilmelerine elvermelidir. Eğer Bıçak balıklarını büyütmeyi amaçlıyorsanız, kesinlikle 200 litrenin üzerinde bir akvaryuma gereksinme vardır. Dibini ince bir kumla kaplayıp, Crinum natas veya Crinum thaianum (Onion) adlı bitkileri diker, köşelerde keskin olmayan bir-iki kaya veya ağaç kütük koyarsak, çok nefis bir görüntü elde ederiz. Bıçak balıklarımız da çok mutlu olurlar. Burada tekrar hatırlatmadan geçemeyeceğim konu; akvaryumun üstünün camla kapatılması hem balığın suya atlamasını engellersiniz, hem de ısı kaybını ve floresan soketlerinin paslanmasını önlemiş olursunuz.
Bıçak balıkları, etçildir. Beslenmeleri pek problem değildir. Ben kendi bıçaklarıma, minik Japon Balıkları, platyalar veya Lepistles’ler veriyordum. 2 günde bir, balık başına 1 balık veriyordum. Minik Japonları Bıçaklara verirken canım sıkılıyordu. Üzülüyordum. Zaman içerisinde canlı kurtla beslemeyi başarmıştım. Yazın ise, bahçeden topladığım solucanları temizleyerek veriyordum. Bazı arkadaşlarım ise sabır göstererek balık parçaları, dana yüreği (dondurulmuş) gibi beslemeyi başarmışlardı. Ben ise dondurulmuş yemleri hiç denemedim. Avcı ve dinamik bir Bıçak balığı görmek istiyorsanız, o zaman akvaryuma küçük bir Japon balığı atınız, canlı yemi görür görmez, ağır yüzen Bıçak balığınız, bir hareketlenecek ki şaşıracaksınız. Canlı yemi yakalayana kadar çok süratli bir Bıçak balığı göreceksiniz. Bıçak balıkları, iştahlı yiyiciler olmalarına rağmen boylarına göre pek az dışkı bırakırlar. Nedeni ise bilinmemektedir. Onun için Bıçak balıkları akvaryumu fazla kirletmezler, yine de akvaryumun periyodik olarak su değişimini (her ay 25-30) yapın.
Bıçak balıklarının bakımıyla ilgili olarak tekrardan hatırlatacağım birkaç nokta şöyle; Bunları süs balıklarıyla aynı akvaryuma koymayınız. Bulundukları bölgeyi canla başla koruduklarından, bu bölgeyi ihlâl etmek isteyen yabancılara karşı hiç de nazik değillerdir. Şayet bitkilerle ayrılmış veya barınakları bulunan bir bölge oluşturmadıysanız, aynı akvaryuma birden fazla Bıçak balığı koymayınız.
Yazan: Okan DURAN
Pet Magazine
Hayvan Severler Dergisi
Aralık 1995